Sosyal Bilimler

Tarihsel süreç içerisinde incelendiğinde sosyal bilimlerin, insanın kendini tanımasıyla başlayan bir faaliyet olduğu görülmektedir. Geçmişten günümüze, insanın hem kendini hem de yaşadığı sosyal ve fiziksel çevreyi anlayarak, düşüncelerinde belli bir tutarlılık kazandırması ve bu düşünceleri değişen koşullarla bir yaşam biçimine dönüştürmesi sosyal bilimlerin katkılarıyla mümkün olmuştur. Sosyal bilimler, modern anlamda aydınlanma düşüncesinin bir sonucudur. Sanayi devrimi sonrası toplumsal yapıda meydana gelen önemli değişiklikler, yaşam alanları, politik, ekonomik ve yönetsel dönüşümler; tüm bunların bilimsel temellerle açıklanma ve kontrol altına alınma ihtiyacı, sosyal bilimlerin yeni metodolojilerle tarihsel süreçte daha da sağlam bir yer edinmesini sağlamıştır. Sosyal bilimler alanında oluşturulan çeşitli disiplinler, gerçekliğin farklı yönlerini deneysel bulgulara dayalı olarak açıklamak ve nesnel bilgi üretmek üzere kurumsallaşmıştır.

Son çeyrek yüzyılda sosyo-politik yapıda ve kurumlarda meydana gelen değişimler, ekonomik normların dönüşümü ve ileri teknoloji sanayilerinin küreselleşme sürecini hızlandırması, toplumsal, siyasal, ekonomik, mekansal ve kültürel yapı taşlarının yerinden oynamasına neden olmuş, bu durum sosyal olgulara yeni yaklaşımları gündeme getirmiştir. Yeni ortaya çıkan tabloyu anlamak ve ortaya çıkan sorunlara çözüm bulmak, çağımızda insanlığın geldiği durumu akıl düzeyinde anlamak ve anlamlandırmak için sosyal bilimlere olan ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. İnsanın, ulusun ve dünyanın gelişimini bilimsel argümanlarla tanımlayarak sentezleyebilmek, günümüz koşullarında büyük bir çaba gerektirmektedir. İşte Bandırma Amerikan Kültür Koleji olarak, tüm öğrencilerimizin bu yaklaşımlara sahip olmasını yani hem çağını anlayıp ona anlam yükleyebilmesini hem de çağını aşan bakış açılarına sahip olmasını sağlamak sosyal bilimler bölümümüzün temel hedefidir.